İzmir il merkezi Konak ilçesinde
mezarlık başı semtinden başlayarak Konak meydanına kadar ulaşan ve ticari
faaliyetlerin yoğun şekilde yaşandığı semt ve çarşı Fevzipaşa caddesi ve Eşrefpaşa caddesinin kara sınırlarını
oluşturmuştur.
Kemeraltı
Çarşısının Tarihsel Süreç İçindeki Yeri
1638
tarihli gravürlerde İzmir’in o dönemdeki yerleşim alanının
ortasında, Hisar Cami’ne de adını veren Hisar’ın sağ tarafında bir iç liman
bulunuyor. Piri Reis’in
Kitab-ı
Bahriye’sindeki anlatılan
bu liman, Roma İmparatorluğu’nun
hakimiyet dönemlerinde kemeraltı,liman
girişini savunmak üzere inşa edilmiş bir kalenin varlığı ile ortaya çıkmaktadır.
13.yüzyıldan
itibaren coğrafi açıdan doğal ve korunaklı bir limanın yanındaki kemeraltı bölgesi ilk ticari faaliyetlerine
başlamıştır (Atay,1998,43).
13-16 yüzyılları arasında Kemeraltında,ticaret ve liman faaliyetleri
sınırlıydı (Atay;2003,22).
17.yüzyılda Kemeraltı önemli bir ticaret merkezi haline
gelmeye başlamıştır.
Kemeraltı ekonomisi hızla gelişen İzmir ‘in
toptan ve perakende ticaret merkeziydi.Asya ve Anadolu içlerinden kervanlarla
gelen mallar,Melez çayının üzerinde bulunan Kervan Köprüsü’nde
boşaltılıyor,değiş tokuş yapılıyor yeni mallarla geri gidiyordu.İhraç edilecek
mallar ise Kemeraltı’ndaki hanlarda tasnif edildikten sonra
iç limandaki gemilere yükleniyormuş.
Kemeraltı Caddesi’nin bittiği noktada ,kıyı
ile bütünleşen alan ve çevresinde,Osmanlı Devleti’nin varlığı ve gücünü
hissettiren Sarı Kışla,Hükümet Konağı,Saat Kulesi ve eski adliye binası yer
alıyordu.Bu tesislerin burada konumlanmasını İzmir’in dünya ekonomisiyle
bütünleşen bir liman kenti olması ve Osmanlı İmparatorluğu’nun ihtişamını
İzmir’de yaşayanlar ile dışarıdan gelen yabancılara hissettirecek
olmasını,Osmanlı yönetimi özellikle istemiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder